KOZMETİK ÜRÜNLER DOĞAYI ZEHİRLİYOR

Aşağıdaki makale alıntıdır:

Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma fikri hemen hemen herkes tarafından onaylanıyor ancak gerekleri ne kadar yapılıyor dersiniz. Çevre konusundaki hassasiyet enerji sorununa odaklanmış durumda, Nükleer Santraller, HES’ler tartışılıp duruyor. Enerji konusunun bu kadar ilgi görmesinin ana nedeni, çok karlı ve vazgeçilemez olmasından dolayı büyük sermaye gruplarının hemen hemen hepsinin bu alanda yatırım yapması olabilir mi acaba?

​Bankalar çevreci krediler veriyorlar, her firma karbon ayak izini takip etiğine dair raporlar hazırlatıyor reklamlar veriyor. Ama aynı bankalar HES’ler için de kredi veriyor ve gene aynı büyük firmalar çevreyi mahveden tüketim toplumunu körükleyen yatırım ve üretimlerden vazgeçmiyor. Bu ne yaman çelişki dersiniz. Kim kime şirin gözükmeye çalışıyor.

​Örneğin ağaç dikme faaliyetleri çevreci sayılırken, o kampanyaları organize eden ve sponsor olan büyük firmaların, üretim faaliyetlerinde doğaya ve insana ne kadar zarar verdiğinden kimsenin haberi yok. ​

Peki ya çevreye son derece duyarlı bizler ne kadar duyarlılık sergiliyoruz. Duyarlılığımız yapılan eylemlere, imza kampanyalarına katılmaktan ne kadar ileri gidebiliyor. Bulaşık makinesinin tükettiği elektrik ve su çevreci değerlerle alkış toplarken, hemen hemen her gün aldığımız duşlarla ne kadar su israf ettiğimiz gündeme gelmiyor mesela. Hadi diyelim duşta israf edilen su geri doğaya dönüyor sudan yana rahatız, ama o suyun içindeki sülfat kökenli deterjanlar SLS, SLES, ALS, MLS den kaçımız haberdar. Bu yüzey aktif maddelerin 1 gramının kaç ton suyu zehirlediğini kaçımız biliyoruz. Doğadan öte insan sağlığına zararlarından ne kadar haberdarız?

​İsterseniz şampuanlar ve içlerindeki kimi zararlı maddeleri yazalım, bir bakın.
SLS ( Sodium Lauret Sulfate)
SLES ( Sodium Lauryl Ether Sulfate)
ALS ( Ammonium Laureth Sulfate)
MLS ( Magnesium Laureth Sulfate)

Bu hammaddeler:
* Derinin zarar görmesine yol açar
* Kök hücrelerine zarar vererek saç dökülmesine sebebiyet verir
* Kalp ve ciğer gibi organlara kadar girerek iltihaplara yol açar
* Çocuklarda göz gelişimini engeller

Sülfat bazlı hammaddeler üretim kolaylıkları ve ucuzlukları sebebiyle kozmetik sektörü başta olmak üzere endüstriyel temizlik maddelerinde de bulunur, yani sadece şampuan ve diş macunlarında değil bulaşık deterjanı, sıvı el sabunu, oto şampuanı v.b. üretiminde kullanılır. Bu hammaddeler sadece insanlara değil, suda düşük oranda çözündükleri için, atık sularla birlikte, nehirleri, gölleri ve denizleri kirletmekte, doğaya büyük zarar vermektedir. Şampuanlarla sıvı sabunlar aynı maddeden yapılıyor, birisi 1 lira birisi 5 lira aradaki fark cebimize de zarar. Demek ki o reklamlardaki insanlar boşa güzel saçlarını göstermiyor, reklamlar trilyonlarca maliyetine rağmen sabah akşam boşa dönmüyormuş, 1 e imal edilen mal 5 e satılıyormuş. İşin ürperten bir diğer kısmı bu hammaddelerin diş macunlarında da olması.

COCAMİDE MEA, COCAMİDE DEA, COCAMİDE TEA
Şampuanlarda köpüğün çok ve kalıcı olmasını sağlayan bu maddeler, trietanolamin (TEA), dietanolamin (DEA), monoetanolamin (MEA) özellikle SLS ve diğer sülfatlı hammaddelerle birleşince, vücuda teması halinde dahi zarar verebilecek olan “nitrozoamin”leri oluştururlar. Bu maddelerin laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiştir. ​İnsana zarar verdikten sonra atık sularla, nehirlere göllere karışıp, o bölgedeki canlılığı tehdit ediyorlar. Bizler derelerin çevresinde atık bırakan fabrika arayaduralım, aslında fabrika evlerimizin içinde, gün be gün atık sularla birlikte doğayı biz zehirliyoruz…

PARABEN
Kamuoyunun yakından tanıdığı bir koruyucu hammadde olan paraben, kozmetiklerin raf ömrünü artırmak için kullanılır. En son Fransız hükümeti tarafından yasaklanmıştır. Paraben insanlarda. Endokrin (hormon) bozulmasına neden olur, parabenler östrojen hareketini taklit edebilir ve üreme ve cinsel gelişimi engelleyebilir. Ayrıca alerjik reaksiyonlara sebep olurlar.

DMDM HYDANTOİN ve FORMALDEHİTLER
DMDM hydantoin kozmetik koruyucusu olarak kullanılır kanserojen olarak kabul edilen formaldehiti açığa çıkarır. Formaldehitlerin kullanımı 2012 yılından itibaren kimya sektöründe tamamen yasaklanacaktır. ​Hergün doğaya salıyoruz biz bu maddeleri. Kendimizi zehirlediğimiz yetmiyormuş gibi bitkileri zehirliyor, geleceğimizi karartıyoruz.

BENZOİK ASİT ve SODYUM BENZOAT
Bir gıda koruyucusudur, maalesef hazır gıdaların çoğunda bulunmaktadır. Son dönem kozmetiklerde de kullanımı artmıştır. İngiltere Sheffield Üniversitesinin maya hücreleri üzerinde yaptığı araştırmada, sodyum benzoat (e211) adlı koruyucu maddenin, hücrelerin “güç istasyonu” olarak tanımlanan mitokondride dna hasarına yol açtığı tespit edildi. En son Coca Cola firması bu maddeyi kullandığı için özür dileyerek kullanımına son vermiştir.

PROPYLENE GLYCOL
Petrol kökenli bir hammaddedir, başta şampuanlar ve parfümler olmak üzere sık kullanım alanı vardır. Sinir sitemine ve bazı hassas organlara zarar verdiği bilinmektedir. Petrol kökenli diğer hammaddeleri yazının ilerleyen kısmında belirteceğiz.

DİMETHİCONE (SİLİKON)
Kozmetik sektöründe yoğun kullanılan bu hammadde şampuanlarda saçı yumuşatma ve parlaklık verme amacıyla kullanılır. Ancak uzun vadede saçları zayıflattığı ve döktüğü bilinmektedir.

İnsana zararı saç dökmesi ama doğaya zararı daha büyük, içine girdiği kozmetiklerin doğada çözünebilirlik oranını düşürüyor, dolayısıyla zehirlerin zehrini daha uzun süre korumasını sağlıyor.

​Bunlar şampuanlar, kremlerde de durum farksız, krem içerikleri liquid petrolatum (petrol yağı) petrolatum (vazelin) den geçilmiyor. Çevre kirlendi, ozon tabakası delindi, ne yapmak gerekiyor, tabi ki güneş kremi kullanmak. Ancak güneş kremlerinin ana hammaddesi gene bunlar. Son dönemlerde kıyı şeridinde deniz üstünde tabakalar iyice arttı, hepimiz görüp görüp iç çekiyoruz, ah denizler kirlendi diye. Peki sebebi ne dersiniz, sadece denizlere atık boşaltanlar mı hayır? Güneş yağları v.b. maddelerle yerküre sahillerini dolduran yüz milyonlarca insana bir bakmak faydalı olur.

​Kullanılan pudralar, boyalar, ojeler bunları temizlemek için gereken maddeler, koca bir endüstriden bahsediyoruz. Ticaret hacminin büyüklüğü trilyon dolar civarında. ​

Alternatifleri var mı sorusu sorulmaya başlamıştır bile. Sonuç olarak temizlenmeliyiz bu bir gerçek, bunun için neden doğal sabunlar kullanmayalım. Yüzyıllardır insanlığın yaptığı gibi. İlla kokmamız gerekiyorsa ozon tabakasına zararlı gaz salan deodorant yerine bitki esansları kullanabiliriz. Güneşten korunmak için, petrol yağı içeren ürünler yerine, cacao butter veya shea butter kullanabiliriz, bu yağlar güneşe karşı koruyucudur. Şampuanlara gelince sülfatsız şampuanlar bu noktada en iyi alternatifimizdir. Doğaya duyarlı firmalar tarafından üretiliyorlar. ​

Kısacası doğayı korumak elimizde, en büyük güç biziz çünkü üretim toplumunu var eden şey tüketim toplumudur. Farkında olmadığımız büyük bir gücümüz var elimizde tüketimden gelen gücümüz. Eğer biz doğru ürünleri tüketmeye yönelirsek, bundan başta sağlık bakımından bizler, çevre kirlenmesi bakımından doğa kazanır. Sonuçta insanoğlu kazanır…

Bu gerçekleri olabildiğine fazla insana anlatmalıyız, bu makaleyi mail atabilirsiniz. Bloglarınızda yayınlayabilirsiniz. Sonuçta yazılanlar insanoğlunun ortak bilgidir ve herkesin ortak faydasına yani doğa içindir…

KOZMETİK ÜRÜNLER DOĞAYI ZEHİRLİYOR” için 6 yorum

  1. Bu detaylı bilgilendirici alıntı için çok teşekkür ediyoruz. Bu arada yazının alıntı olduğu belirtilmiş ama, bu sektörde araştırma yaptığım için bana yol gösterir misiniz? Bu yazı kim tarafından kaleme alınmıştır?

    Beğen

  2. Ayrıca Türkiye’de çok sevindirici gelişmeler de oluyor. Sülfatsız ve Parabensiz üretim yapan biomimetic ilkelere göre geliştiren kozmetik firmaları da var. Son günlerde araştırmalarımı yoğunlaştırğım http://www.cyrene.com.tr bu firmaların en önde geleni.

    Beğen

  3. Selam Mine Hanım, bu makaleyi takipçilerinden biri olan Nihan Kuruoğlu email yoluyla bana göndermişti. Bunun dışında malesef herhangi bir bilgim yok. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Almanya’dan çevreci selamlar.

    Beğen

  4. ISTE BU YAZIYI HERKESIN OKUMASILAZIM AMA NASIL OKUTACAGIZ KI PAYLASIYORUZ AMA OKUYANI COK NADIR BULUNUR BENCE HERKEZ AYRINTIYA BAKMIYO FIYATA BAKIYO BU AYRINTIYI DUSUNEN COK AZ TOPLUMUMUZA NEYIN FIYATI UYGUNSA HERKEZ ORDA

    Beğen

Yorum bırakın