Dünya’nın gazı kaçmak üzere…

Sera gazı etkisi yaratan gazların kapladığı alan, geçtiğimiz yıl rekor seviyeye çıktı. Merkezi Isviçre’nin Cenevre kenti’nde bulunan Dünya Meteorotoji Orgütü’nden yapılan açıklamada, ısı sıkıştıran karbon dioksit konsantrasyonlarının seviyesinin 2010 yılında milyonda 389 parçaya çıktığı belirtildi.

Böylece, 1750’den bu yana tespit edilen en yüksek sera etkisi yaratan gaz seviyesine ulaşıldı. Bu durum, 1750’den bu yana havadaki azotlu asit miktarınıda yüzde 20 karbondioksit miktarınıda yüzde 39 ve metan miktarınıda yüzde 158’lik artış anlamına geliyor.

Sera etkisi yaratan gazlar, aynı zamanda iklim değişliğinin en bilinen işaretlerin birisi olarak sayılıyor, Örgütün genel sekreteri Michel Jarraud, kamuoyuna duyurduktarı bu istatistikterin çok vahim bir duruma işaret ettiğinin altını çizerek. “Sera etkisi yaratan gazı bugün kontrol edebilir hale gelsek bile – ki bundan çok uzaktayız – yine de bu gazla daha onyıllar boyunca atmosferde kalmasını durduramazdık diye konuştu. Yedinci kez yayımlanan küresel sera gazı bülteninin, önümüzdeki Pazartesi günü (28.11.2011) Güney Afrika’da başlayacak BM iklim Buluşması’nda etkili olup olmayacağı merak Ediliyor.

 

Sera Etkisi Nedir?

Seralar bitkilerin yetişmesi için uygun hava koşullarının sağlanabildiği, cam plastik gibi güneş ışığını geçiren madde ile kaplı yapılardır. Kısaca kapalı, hava şartları kontrol edebilir tarlalardır diyebiliriz. Serada bulunan toprak içeriye giren güneş ışığı sayesinde ısınır. Ve bu sıcaklık seranın içeride tutulur ve bu sayede sera içerisinde bulunan hava ısınır.  İşte buna sera etkisi denir.

Dünya’mızı çevreleyen hava da (atmosfer) bir tür sera etkisi yaratır.  Dünya’daki toprak ve okyanus suları güneş ışınları ile ısınır ve bu ısı atmosfer sayesinde hapis kalır. Ancak tabii ki tüm sıcaklık kalmaz bir kısmı uzaya geri döner. Yoksa Dünya çok sıcak bir yer olurdu. Ancak sera etkisi olmasaydı da, Dünya çok soğuk bir yer olurdu, hatta o kadar soğuk olurdu ki yaşam olmazdı.

Günümüzde insanlar, çevreyi ve havayı kirleterek, atmosferdeki bazı zararlı gazların artmasına neden oluyor. Ancak kimse tehlikeyi tam anlamı ile anlamıyor. Zararlı gazlar atmosferde ne kadar artarsa, sera gazı etkisi o kadar fazla olacaktır. Bu da Dünya’nın daha çok ısınmasına yani küresel ısınmaya neden olur. Bunun sonucunda iklimler bile değişebilir ve kuraklık, buzulların erimesi gibi büyük sorunlar ortaya çıkar.

Kısaca Dünya’nın dengesi bozulabilir, bu da doğal yaşamın bozulması demektir. yani bizim yaşamımızı tehdit etmektedir. Bu yüzden biz insanların çevremize karşı duyarlı olması gerekmektedir. Nasıl hayvanlara karşı saygılı ve duyarlı olmalıysak; Dünya’mıza ve çevremize de aynı saygıyı göstermeliyiz. Çevreyi, doğayı ve Dünya’mızı korumak bizim en önemli görevlerimizden biridir. Siz de öğrendikleriniz doğrultusunda, arkadaşlarınıza bu konunun önemini anlatın.

Yorum bırakın